26 Nisan 2020 Pazar

E Pur Si Muove


Galileo Galileis fordømte værk er nu udgivet på dansk
Galileo Galilei'yi ne kadar tanıyorsunuz? 

Mesela 1633'de Engizisyon kararı ile mahkum edildikten sonra hapishane duvarına yazdığı iddia edilen ifadesi olan başlıktaki "E Pur Si Muove" sözünü hiç duymuş muydunuz? 
Türkçesi şöyle; "yine de hareket etmeye devam ediyor"... 

Açıklama çok anlamlı gelmedi değil mi? 

O zaman detaya girelim... 


Galileo'nun 1632 yılında "İki Ana Dünya Sistemi Üzerine Diyalog" isimli eseri, (güya) papanın izni ile basılmış, bilimsel bir tezdi esasında. Ancak tezin savunduğu "Kabul edilenin aksine dünya güneş etrafında dönüyor" savı Hristiyanlığın kutsal kabul ettiği bir kurama ters duruyordu. 

İşte bu sav Engizisyon tarafından kutsal değerlere, Papa'ya, Cizvitlere karşı bir hareket içeriyor kararına vardı ve Galileo bilimsel bir görüşü nedeni ile hapse mahkum oldu.  

Bunun üzerine hapisteki ilk günlerinde Galileo da gitti hapishanesinin duvarına bu yazıyı yazdı... Yani siz beni hapsettiniz ama dünya güneş etrafında dönmeye devam ediyor. Değişen bir şey yok...

Dünyayı çepe çevre saran, milyarlarca kişiyi eve hapseden, milyonlarca kişiye sirayet eden, milyona varan insanın ölümüne sebep olan virüsün bir matematiği yapılmış. Matematiğe göre Corona tipi virüsün ağırlığı 0.85 attogram yani yaklaşık olarak gramın trilyonda birinin milyonda biri olarak ölçülüyor. Bir kişinin hasta olabilmesi için ise yaklaşık 70 milyar virüs vücuduna girmiş olmalı. Yani testi pozitif çıkan bir insan da aşağı yukarı 0,0000005 gram virüs var. Vaka sayısı 2 milyar dersek, bu müsibet nedeni ile evlerine kapanan milyarlarca insan toplamda 1000 gram ağırlığı olan virüsten saklanıyor... 

Özetle dünyadaki tüm yeni tip corono virüslerin (Covid-19) hepsini bir yere toplasak 1 kilogram ancak edecek. 

Dünya üzerinde yaklaşık 250-300 kadar farklı tanrıya inanç var. Ve inancı güçlü tüm insanlar bu müsibetten kurtulmak için tanrılarına kendi inanışları vasıtasıyla yakarıyorlar, "kurtar bizi ya rab" diye... Ama hepsi bir yandan sağlık çalışanlarına ve bilim adamlarına da dua ediyorlar. Bir an önce ilacını ve aşısını bulsunlar diye... 

Ne büyük çelişki değil mi? 400 yıl önce bilimi destekleyen insanlar yakılıp, katledilirken, şimdi bilim adamlarına dualar ediliyor. Ama bir taraftan bilime muhtac olduğunu bilen ama kabullenemeyen  ortaçağ zihniyetindeki bir grup var ki onların hali içler acısı. Hepi topu, aşayı 1 gram etmeyecek bir virüs 5 milyar insanı yani 350 milyar kiloluk bir kitleyi korkudan evlere hapsetmiş durumda. Ve hala bu durumda bile bilime değil, dine bel bağlayanlar olması can acıtıcı. Bugüne kadar dua ile ölen bir virüs tespit edilememiş olması da ayrı bir anektod.

İşin komiği eğer tanrı böyle istedi, virüsü o musallat etti, O, işi bitince geri alır diyorsa, inanların hepsinin şapkasını önüne alıp düşünmesi gerek, biz neyi yanlış yaptıkta tanrı bizi cezalandırıyor... 

Bütün bunlara rağmen bir tarafta dünya görüşü ile halen ışığımız olmaya devam eden Mustafa Kemal Atatürk ne diyordu? "Bir gün benim söylevimle, bilimin çeliştiğini görürseniz, bilimi seçiniz"... 

sözlerim bugünlük bu kadar... 

Sağlıkla kalın... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.