15 Mayıs 2017 Pazartesi

Yönetilemeyen Şehir - 1 / Tramway

Kentimiz kalabalıklaştıkça alternatif ulaşım yöntemleri bulma zorunluluğu da belediyelerimizi zorluyor. Çünkü kentin yapısal planları hiç bir zaman 50 yıl ötesini ön görerek yapılmadığı için bazı bölgelerin gelişimi mümkün olmuyor. Örneğin Alsancak, Hatay, Karşıyaka merkezi vb. 

Bu geliştirme çabaları içerisinde Çakmur ve Özfatura'nın hayalini gerçekleştirmek Priştina'ya nasip olmuş ve 2000'li yıllarda metro ile tanışmıştık. Sonrasında metronun doğu-batı hattına alternatif, kuzey güney hatlarını TCDD ile birlikte ortak projede geliştirilip, kente kazandırılmıştı. Metro'ya son ekleme doğu-batı hattının Üçkuyular'a kadar uzatılması ile olmuştu. Şimdilerde doğu batı hattının Narlıdere'ye, kuzey-güney hatttının ise Selçuk ve Bergama'ya kadar uzatılması üzerine çalışmalar yapılıyor. Bu arada yine raylı sistemin Ödemiş yönündeki ayağına da bir iyileştirme düşünülüyor. İlçelerimiz için çok güzel haberler değil mi? 

Maalesef aynı haberi kent içindeki en yoğun bölgeleri için veremeyeceğim. 2009 yılında ön taslağı yapılan İzmir'de tramvay hatları projesi, Aralık 2009'da yayınlandığında, tramvayın ilk etapta 4 hat olarak düşünüldüğü, hemen akabinde 5. hattında çalışmalarına başlanacağı belirtiliyordu. Bu hatlar Karşıyaka, Bornova, Buca ve Konak hatlarıydı. 5. hat ise Narlıdere Urla hattıydı. Bakıldığı zaman, belediyecilik  kombine ulaştırma anlayışına müthiş katkı sağlayacak, bireysel trafiği toplu taşımaya dönüştürecek bir hamleydi. 4 etaplı proje tamamlandığında yaklaşık 600 bin kişi günlük olarak bu hatlardan faydalanacaktı. 

Aklı selim herkesin projenin başlığını okumasıyla aklında canlandırdığı ilk şey şu olmuştur; Metro ve deniz hatlarına dik, şehrin iç bölgelerine kombinasyonu sağlayacak hatlar müthiş faydalı olur. 

Projeyi görenler, Karşıyaka ve Konak hatlarının tahmin edilenden çok uzak, denize paralel düşünüldüğünü görmüştü. Herkesin söylediği şuydu; "denize paralel tramvay yapılacağına, deniz ulaşımını arttırmak için iskele yapılsın" ve görüşlerin dikkate alınacağını umuyordu. Keza Bornova ve Buca'da metro ve deniz ulaşımını destekleyecek proje çizilmişti. Zaman geçtikçe artık ne tür tasarılar yapıldıysa,  Nisan 2015'te ilk kazması vurulunca anladık ki, hiç bir uyarı dikkate alınmamış, hatta daha fazla fayda sağlayacak Buca ve Bornova hatları önceliklerden çıkartılmıştı. Karşıyaka hattının 2017 yılının Ocak ayında hizmete gireceği belirtilmişti. Karşıyaka hattı projede AOSB'ye kadar gideceği düşünülse de Mavişehir AVM'lerin orada sona eriyordu. 

Proje, Belediyenin tüm itirazlara, uyarılara kulak tıkayarak son derece kararlılıkla devam ediyordu. Devam ettiği sürece tüm çalışmalar mesai saatleri dahilinde yapıldı. Ana arterlerin bu kadar iğfal edildiği bir projeyi 7/24 çalışıp bir an önce bitirmek yerine yağmurda çamurda ara verilen parklar ve bahçeler projesi gibi düşündüler herhalde. Sorulduğunda maliyet analizleri çıkartıldı. Oysaki belediyenin maliyet analizinde öngörülmeyen milli gelirin çarçur edilmesi yoktu. Yani binlerce araç ile yollarda zaman ve yakıt hiç öngörülmemişti. 

İte kaka giden projede, 2017 Nisan ayında Karşıyaka hattı kademeli olarak testlere başladı. Daha inşaat halindeyken 2 kişinin canına mal olan ve sayısız kazaya ve maddi kayba sebep olan proje, yazıyı yazdığımız Mayıs 2017 itibari ile halen test sürüşlerine devam ediyor ancak kayıp sayısı ve kaza sayısı her geçen gün artıyor. 

Bu proje için önerilerim şuydu; Karşıyaka'da tramvay yapılacaksa Hergele Meydanı'ndan Soğukkuyu'ya ya da Yunuslar'dan Örnekköy'e diklemesine yapılması. Bostanlı'dan da Çiğli'ye gitmesiydi. Keza Konak hattı içinde, Üçkuyular İskelesi'nden, Balçova'ya ve İnciraltı'na yapılmasıydı. Aslen en çok fayda, Buca Şirinyer'den, Buca Tınaztepe'ye, Bayraklı Salhane'den, Doğanlar'a ve hatta Halkapınar'dan, Altındağ'a uzanan projeler olacaktı. Ne var ki artık planının kimin yaptığını bilmediğim bu proje sayesinde İzmir'de bir noktadan bir noktaya ulaşım 2014 senesinin 2 katı süresine çıktı. 

Korkum o dur ki; Metro hattının üzerinde işleyen otobüslerin, tramvaya paralel devam etmesidir. Bu sonuç hiç şaşırtmaz çünkü halen metro hattına paralel  ve üzerinde işleyen otobüs hatları var. 

Ne diyeyim kenti yönetenler kentin fikrini almadan bu çılgınlığa kalkıştılar. Ha kenti yönetenleri atayanlar da kentin fikrini almadan aday önermişlerdi. Maalesef İzmir'in her daim iktidara muhalefet olma adetinin makus sonucu...

Umarım sonu hayırlı olur. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.