Coğrafya derslerinden hatırlarsınız Ege Bölgesi konusu işlenirken dağların denize dik uzandığı ve bu nedenle kıyılarının bir dantel gibi girintili çıkıntılı olduğu anlatılırdı. Bu dantellerin İzmir'in kuzey ilçesi Bergama ile başlayıp, Muğla'nın son ilçesi Seydikemer'de bittiğini haritalara bakarak kolayca görebilirsiniz. Zaten Ege bölgesi de bu dantellerin başlayıp bittiği yerlerle sınırlı bir sahil şeridine bağlıdır. Bergama'nın kuzeyi Marmara, Seydikemer'in doğusu Akdeniz Bölgesine bağlıdır ve bu bölgeler artık daha düz sahil şeritlerine sahiptir...
Bu yazımızda konu alacağımız Günlüklü ise Muğla'nın Fethiye ilçesine bağlı bir mahalle olan Kargı'nın Küçük Kargı Tabiat Parkı'nın da içerisinde bulunduğu Ege'deki binlerce koydan birisi. Bu koyun özelliği -aynı zamanda bir tabiat parkı olmasını da sağlayan- dünya üzerinde çok nadir rastlanan Sığla ağaçlarından oluşan bir ormanlık bölge olması. Zaten koy da adını Sığla'nın yerel ismi olan Günlük ağacından almış. Günlüklü Koyu, Göcek'i geçtikten 10 km sonra, Fethiye'ye 17 km uzaklıkta bulunuyor.
Çok uzun zamanlar bu koyun çadır kampı olarak kullanıldığı ve yaklaşık 10 yıl önce çeşitli sebeplerle bu kampın yasaklandığı bazı kaynaklarda belirtiliyor. Şimdilerde bizimde tanışmamıza sebep olan The Bay Beach Club oteline ev sahipliği yapıyor. Otelin resmi sitesinden öğrenebildiğimiz kadarı ile bu bölgenin sadece dörtte biri otel tarafından kullanılıyor, geri kalan bölümü ise tabiat parkına ait. Ancak görünüşe göre sahilin tamamı otel tarafından kullanılıyor. Hatta eskiden çadır kampına ev sahipliği yapan bölüm şimdilerde otelin günü birlikçilere ayırdığı bölüm. Ama işletme yine otelde.
Otel, 20 standart oda 26 adette çeşitli ölçek ve kalitede bungalov evlerden oluşuyor. Standart odalar da bungalovlar da ahşaptan yapılmış olması sebebi ile etrafta çok fazla betonlaşmaya sebep olmamış görünüyor. Ağaçlarda mümkün mertebe korunmaya devam ediyor. Ancak tesisin yapımı için herhangi bir bölümde kesim yapıldı mı bilmiyorum. Bence kesim yapılmadan tesis yapılması pek olası değil.
Tesisin güzel tarafları her şey dahil sistemini uygulamıyor olması, animasyon ve gürültülü beach partileri vermiyor olması, yabancı turiste yönelik şaklabanlıklar peşinde olmaması, nispeten doğaya duyduğu saygı olarak sayılabilir. Ancak bu %100 mükemmel olduklarını da sağlamıyor. İki sene önce kaldığımda odamın üzerindeki ağaçlarda onlarca sincap dolaşır, ördekler, tavuklar verandamızda gezerdi. Bu sene gittiğimizde iki kez sincap gördük bunun sebebini bilmiyorum ama sanırım otel doğal yaşam koşullarına aykırı bir şey yapmış olabilir. Ördeklerde artık insan içine çıkmıyorlar. Bu doğallığın yok olduğuna dair bir işaret.
Personeli güler yüzlü. Tesis artık eskimeye yüz tutmuş ve işletmeciler yukarıda da belirttiğim üzere artık doğallığa ve samimiyete değil sanırım biraz daha kapitalist kaygılara önem veriyor. Bu da ister istemez büyüyü bozuyor. Yalnız bir gerçeği belirtmeden geçemeyeceğim, siz ne yaparsanız yapın müşteri profiliniz saygıdan bihaber, aç gözlü, müsrif ve doğa düşmanı ise tamamen suçu işletmeye doğrultamam.
Yemekler konusunda her şey dahil sistem olmamasına rağmen kalite çok yukarılarda değil. Konaklama ücretleri de ucuz değil. O halde yemek kalitesini biraz arttırmalarını salık vermek haddini kendimde bulabilirim. 5 yıldızlı bir tatil köyünde yeme içme konusunda ne kadar acı çekiyorsam burada da aynı zulmü çektim ama ödediğim fiyat aynıydı. Alkolsüz tüm içecekler self servis olması koşuluyla gün boyu ücretsiz. Ama Türk Kahvesi, Portakal suyu, Alkollü içecekler vb isterseniz ekstra. Örnek vermek gerekirse bir fincan kahve 8 TL. Ama hakkını vermem gerek bu sene menü de yer alan peynirler uzak ara ömrü hayatımda yediğim en iyi otel peynirleriydi. Hatta çok güzellerdi diyebilirim.
Doğa'nın sesini bozan tek şey eğlenen çocuklar ve vakitsiz öten horozlar ki bunlarda tatilin dinlencesini bozan değil arttıran şeyler.
Denizi dümdüz girişi azıcık taşlık ama çok az bir kısım, gerisi kumsal, sığlık/derinklik oranı oldukça makul. Su sıcaklığı yaz dönemi boyunca ılık serin arası kıvamda.
Tesis yemyeşil bir ortamda olduğundan ister sahilde kumsal üzerinde, ister bir adım gerisinde ağaç altında isterseniz de iki adım arkada çim alanda gününüzü geçirmeye müsait. Belirtmek gerek ki ağaç gölgesinde oturanlar gün içinde denize girmeyi unutacaklardır. Her gün bir kitap bitirecek, hiç terlemeyecek, arada bir ihtiyac gidermek üzere bulunduğu mekanı terk edecektir.
Çim alanda ise onlarca hamak ve oturma grubu rahat bir tatil geçirmeniz için sizi bekliyor.
Yok yok yukarıdaki cümlemi şöyle değiştirmek istiyorum. Otel yönetimi gelen misafirlerinin rahat edebilmesi için herşeyi düşünmüş hatta neredeyse oda başına bir tane düşecek kadar hamakta almış ama saygı, paylaşım nedir bilmeyen misafir profili, bütün gün denizde deve güreşi yapmasına rağmen sabah 5'te kalkıp bütün havlularıyla hamakları, yanlarındaki oturma gruplarını ve sahildeki en ön şezlongları işgal etmiş olabiliyor. Toplam 4 kişi olsalar da hamak, 4'lü oturma grubu, 4 şezlong işgal edip hiç birini 5 dk kullanmadan günü geçirebiliyorlar. Hiç üşenmedim bir hamak sülüğünü bütün gün takip ettim. Gün boyunca hamak kullandıkları süre sadece 12.5 dk. Ama sabah 5'te hamak onlar tarafından işgal edilmiş, akşam sahili terk ettiğim 18'de hamakta hala havluları vardı ve onlardan başka kimse faydalanamamıştı boş hamaktan. Bu ayıba otel yönetiminin çare olması gerekiyor. Bunu yazarken çözümün aile içi eğitimde olduğunu bilerek yazıyorum, otel yönetiminden bu kadarını beklemiyorum elbette. Gece yarısı sıcak su arayışımın çocuğumun rahatsızlığından olabileceğini düşünerek sabah halkla ilişkiler müdürünü bize yönlendirecek kadar ince bir yönetim anlayışı olmasına rağmen. Bu arada bu tecrübeyle bir şey daha öğrendim. Otel odalarından hızlı su ısıtıcılar toplatılmış bu sene çünkü amaç dışı kullanımlar görülmüş. Arkadaşlar, soruyorum size bir kettle amaç dışı nasıl kullanılmış olabilir de otel yönetimi bu önlemi almak zorunda kalmış olabilir?
Yukarıda yazdıklarım konuyu çok saptırdı ama kabul edelim ülkemizin insan profili bu... 5 yıldızlı otel seviyesinde değil. Dolayısı ile otellerimizde yıldızları seviyesinde değil. Müşteri profili seviyesinde...
Kısaca özet geçeyim.5 yıldızlı tatil köylerinde gürültüden ve aksiyondan dinlenemiyorsanız aynı fiyata burada ruhunuzun dinleneceğini söyleyebilirim. Ancak yemek ve hizmet kalitesinde daha iyi burası diyemem. Genelde çocuklu aileler için mükemmele yakın yorumunu yapabilirim.
Otelin doğaya dönmesini ivedilikle tavsiye ederim. Boşverin para kazanma kaygısını, siz doğaya dönün, doğa zaten size vereceğini vermiş daha fazlasını tüketmeyin. Resmi sitesinde ve internet kaynaklarında otelin kime ait olduğunu göremedim. Bunu saklamak düşüncesinde olmadığınızı bir ihmalkarlık olabileceğini düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.