30 Ocak 2016 Cumartesi

Yönetilemeyen Şehir

Doğduğumdan bu yana en fazla 30 gün ayrı kaldım bu şehirden. Onlarca belki de yüzlerce şehir gezdim, gezdiğim yerlerde hep etrafı gözlemledim. Mesleğim şehir planlama veya yerel yönetimler değil ama yaşadığım şehrin nasıl yönetildiğini, oylarımızın nasıl değerlendirildiğini kıyaslama ihtiyacı hissettiğim için gözlemledim. Maalesef yaşadığım şehrin iyi yönetilemediği fikri çok uzun yıllardır var bende.

İhsan Alyanak, Burhan Özfatura, Yüksel Çakmur, Ahmet Piriştina, Aziz Kocaoğlu derken 5 farklı belediye başkanı ve 2 farklı siyasi görüş tarafından yönetildim. Sosyal Demokratlar ve Liberal Demokratlar... Açıkça söyleyim kente en çok faydası dokunan başkan Yüksel Çakmur'du. Şehir içindeki dolmuş hatlarını ve işportacıların yasaklanması gerçekten takdir edilesi cesur hamlelerdi. Ulaştırma koordinasyon ve planlama üzerine gerçek projeler yaptı. Körfezin temizlenmesi, metro ve feribot onun hayaliydi. Piriştina da kentin vizyonuydu ve hatırı sayılır hamleleri vardı. Belki de çok daha faydası dokunacaktı ama ömrü yetmedi.  Kordon ve Universiade gibi projeleri tam istediği gibi olmasa da kente kazandırıldı. Aziz Kocaoğlu ise maalesef iyi, hatta çok iyi bir mirasa konmasına rağmen bu fırsatı iyi değerlendiremedi. Ancak partisinin merkez yönetimi ısrarla ve inatla değiştirmeyi düşünmedi ve halen başkanlığını sürdürüyor.

Açıkçası çevremdeki yüzlerce hatta binlerce hemşehrimle fikir teatisi yapmışlığım vardır Bunların %90'ı Aziz Bey'e kerhen oy verdiklerini dile getiriyorlar. Hal böyleyken bunu hiç bir parti yöneticisinin genel merkeze iletmemiş olmaması muhtemel değil. Hele son seçimlerde Konak Belediye Başkanlığı için partisine başvuran bir adayın, son dakika da Karşıyaka'ya aday yapılıp seçtirilmesi ise parti yönetiminde gerçekten bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyor. İlçelere geçmeden önce bir konuya açıklık getirmek gerek. İzmir CHP'nin kalesi falan değildir. Öyle olsa her seçimde %60'ların altına inmezdi. Bunun diğer partiler için diğer kentlerde örnekleri mevcut. Eğer gerçek bir kale olsaydı 80'den sonra CHP/SHP/DSP çizgisi 7-8 seçimin hepsini kazanması gerekirdi.

Neticede kentin ne ihtiyacı olduğunu değil, partinin neye ihtiyacı olduğunu düşünen CHP yönetiminin kentin sorunlarına eğileceğini de düşünmek sanırım biraz hayalperestlik olacak.

Halbuki yıllardır Türkiye genelinde %26'lık oy oranını bir türlü aşamayan muhalefet partisinin en büyük hamlesi, belediyelerini yönettiği şehirlerde yaratacağı harikalarla bakın biz iktidarda bunu tüm ülkede yapabiliriz mesajı vermek olabilirdi. Nereleri var Aydın, Muğla, İzmir, Çanakkale, Mersin, Antalya, Edirne, Tekirdağ... Hangisinde bir belediyecilik örneği görebiliyorsunuz?

Neyse çok açılmayalım. Neden hala Kocaoğlu aday gösteriliyor? Kocaoğlu bu kente ne yaptı? Kocaoğlu bu kente ne yapamadı? Neler yapılabilirdi?

çok sayıda yazı yazacağımın işaretleri bunlar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.