21 Ağustos 2014 Perşembe

Cumhur Gazetenin Gazına Gelirse

Siyasetin içerisinden birisi değilim. Ama siyasete uzak birisi de değilim. Gündemi takip etmeye çalışır, sade bir gözlem yaparım. Çoğu köşe yazarını ve gazeteyi okumaya çalışırım. En sevdiğim şey gazetenin basılmış halini sabahın ilk saatlerinde alıp, çayımı içerek ince detayına kadar okumaktır. 

Son yıllarda bir çok gazeteden soğudum. Çünkü gazetecilik yerine yandaşçılık yapmaya başladılar ve özlerini kaybettiler. 30 yıldır evimize girmekte olan Amiral Gazete Hürriyet'ten 1 sene önce vazgeçtim. Yılmaz Özdil fazla şoven yazılara geçti, faşizan tarafı da artık batmaya başladı, eski tarikatçi Ahmet Hakan ise hiç bir zaman potaya giremedi, Özdemir İnce, Cüneyt Ülsever, Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Tufan Türenç gibi isimlerin gitmesiyle gitmeliydim ama aile bağları tuttu. Sonra bir gün benim de damarım tuttu, gazetenin sayfalarını saydım. %70'i reklam, %8'i at yarışı dahil spor, %15'i köşe yazısı geriye kalan da haberdi. Bir daha almadım evime. Kapıcıya söyledim getirme diye adam şaşırdı. 

Neyse başka gazete arayışlarım sürüyor. Yurt son bir kaç güne kadar sevmeye başladığım bir gazeteydi. Hulki Cevizoğlu ve Merdan Yanardağ ayrılınca bir huzurum kaçtı. 

Sözcü, bütün eskileri bünyesine topluyor ama neredeyse burçlarda bile Tayyip Erdoğan'a muhalefet olacaklar. Bu kadarı da sıkıyor. 

Sol gazetesinin kapanışına üzüldüm ama zaten almazdım düzenli olarak. Çünkü onlar da en bilmişlerden. CHP'den yok farkları. 

Bağımsız dergisi şahaneydi. Kapandı. 

Aydınlık Gazetesi, parti broşürü gibi. 

Birgün, ilk zamanlar çok denedim okumayı, gitmedi. Şimdilerde çok daha zevkli sanki. Yakınlarda deneyecekmişim gibi duruyor. 

Diğer gazeteleri ise parayla satın almam ama gittiğim yerlerde varsa kaçırmam okurum. İnternet'ten de yazarlarını takip ederim. Fikirlerine saygı duymak istesem de onların benim hakkımdaki düşüncelerini bildiğimden bende aynı şekilde düşünürüm. 

Öze gelecek olursak geçtiğimiz günlerde cumhur seçimini yaptı. Gazetelerin gazına gelerek, kimi seçime gitmedi, kimi şere kimi ise ehveni şere oyunu verdi. İşin kötü yanı şu; Türkiye'de gazetelerin satış ortalaması 1 milyon, hadi diyelim ulaştığı kesim 3 milyon. Geri kalanlarında 10 milyonu internetten takip etsin. 62 milyona yakın vatandaşımız okumadığı gazetenin gazına gelmiş oluyor. 

Kitap okusa, gazete okusa, internetten okusa iyi de. En sevdiği şey kulaktan dolma... 

Cumhur Reisi halen görevdeyken, Cumhur Reisi seçilen eski Başbakan, yeni Başbakanı açıklıyorken, Dış İşleri Bakanlığı boşaltılmış oluyor. Bu arada an itibari ile ülkenin 2 Cumhurbaşkanı, 2 Başbakanı ve 0 Dış İşleri Bakanı var. Bütün bunların hepsi gayri resmi hareketler. Anayasal suç işleniyor deniyor ama devletin her kesiminde bu kadar etkin bir grup elbet bununda kulbunu bulmuştur. 

Okuyun da görün komplo teorilerini

Hörmetler... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.