25 Mayıs 2011 Çarşamba

Pazar günü Hürriyet Gazetesi Cinneti

Çocukluğumdan beri evimize sektirmeden giren gazetedir Hürriyet. Kimi zaman yanına Güneş, Günaydın,  Cumhuriyet, Yeni Asır eşlik etmiştir. Ancak Hürriyet hep kalmıştır.  Hürriyet'in bizim ailemiz kadar sadık okuyucusu azdır herhalde.

Bende bu alışkanlığı sürdürüyorum ama artık alışkanlıklarımdan vazgeçmek üzereyim. Bir kaç yazarın ve eşimin hatrına Hürriyet'e devam ediyorum. Eskiden Pazar günleri gazeteleri okumak eskiden 1 kaç saat alırdı.  Hiç dikkatinizi çektimi bilmiyorum ama artık gazetelerde haber okumak için reklamların arasını taramamız gerekiyor.

Hiç üşenmedim Pazar günü Hürriyet Gazetesi'nin reklamlarını saydım.

Buyurun sonuçları;


Gazetenin sayfa sayısı: 34

Tam sayfa ilanların sayısı: 5 yani geriye kalıyor 29 sayfa

Yarım sayfa ilanların sayısı : 17 (aşağı yukarı 9 sayfa ediyor ve geriye 20 sayfa gazetemiz kalıyor)

1/4 büyüklüğü civarındaki ilan sayısı 16. (aşağı yukarı 4 sayfa ediyor ve geriye 16 sayfa kalıyor)

Hiç reklam alınmayan sayfa sayısı 4 ama bunlardan birisi Borsa sayfası zaten. Yani 30 sayfada çeşitli ölçeklerde reklamlar var.

Şimdi elimize kalan 16 sayfalık gazeteyi biraz inceleyelim.

1 tam sayfa Borsa ve Piyasalar. (Ben ilgilenmiyorum. İlgilensem de karınca duası gibi yazıları okuyacağıma internetten incelerim. Ya da pazar günümü bu işe ayırmam)

1 Tam Sayfa At Yarışı ve Kuponlar: (At yarışını çok severim. Bir ara izlemek için oynardım artık oynamıyorum. Çünkü izleyemediğim yarışların oyununu oynamak bana akıllıca gelmiyor. Oynasamda bunu Hürriyet'in Altılı Ganyan bülteninden yapmam. Çünkü gereksiz ve yetersiz)

Kaldı elimizde 14 sayfa

Pazar ekinin ayrı bir gazete olarak düşünmeye başladıklarından bu yana Ana Gazete'de sadece 8 köşe yazarı kaldı. Bunlardan şüphesiz en önemlisi Yılmaz Özdil. Zaten gazeteden 4 yazarı çıkartın kimse bu gazeteyi almaz.

Ana gazetede yazan Yılmaz Özdil dışındaki yazarlardan 3'ü Spor Yazarı. Ve sadece izledikleri BJK, FB, GS maçlarının yorumlarını yapıyorlar. Yani aslında Spor Yazarı değil Üç Büyükler Futbol Yazarı onlar. Sporun başka bir dalı ile ilgili yazamazlar, yada başka bir takım hakkında yazamazlar.

Kaldı geriye 4 yazar. Bunlardan birisi Şükrü Kızılot, diğeri Vahap Munyar...

Şükrü Kızılot iyidir hoştur ama Pazarları boş yazar. Fıkralar, geyikler, güldürmeyen espriler.... Ve neredeyse tam sayfa alır.

Vahap Munyar ise hangi şirket hafta içinde onu ağırladıysa onu yazar. Yani oda bir nevi reklam köşesi. Gila Benmayor'da aynı şekildedir. Kimden yiyip içtiyse onu yazar. Onu artık Pazar Gazetesi'ne aldılar.

Haa 14 sayfamız 8 köşe yazarımız kalmıştı. Bunların 2 sayfa tuttuğunu varsayalım. Kaldı 12 sayfamız.

12 sayfanın da en az 6'sı Spor Sayfaları (Spor Sayfası değil 3 büyükler futbol ve biraz basketbol sayfası...) Dünyada ve Türkiye'de neler oluyor, diğer sporlarda ne durumdayız, ülkenin geri kalanının futbol takımları ne alemde gören, bilen, duyan yok.

Elimizde 6 sayfa kaldı...

İlk sayfayı düş kaldı 5...

Keyifle ve 5 dakikada okuyun. Eskiden saatlerce okunan Türkiye'nin en büyük gazetesini.. :)))

Diyeceksiniz ki ekleri var ama o zaman çok sayfa yapıyor.

Ekleri sayıyorum.

1. Keyif: Kendini otorite sanan sarışın bir kadın her hafta bir filmi izleyip kendince yorumluyor. Bir kaç kez okumayı denedimse de bitiremedim. Zaten sonunu da anlatıyormuş filmlerin... Gazetenin geri kalan kitap, film ve müzik ilanları. Yaklaşık 12-16 sayfa.  Okunacak bir şey yok yani... Okunma süresi 10 sn.

2. İK: İş arayanların bile pek tenezzül etmediği bir ek artık. Kişisel Gelişim ve Kariyer Planlaması ile ilgili yazılar oluyor ama okunası değil çok... Gazetenin okunma süresi yaklaşık 1 dakika.

3. Ege Eki: Eskiden 4 sayfaydı. Tuttuğum takımın haberlerini alırdım. Birde Ege haberlerini üstün körü geçerlerdi. Onlara bakardım. Şimdi 24 sayfa... Ama hala 1 sayfa spor 1 sayfa başlık 2 sayfa haber var. Gerisi reklam... Seri ilanlar 6 sayfa oldu artık. Birde Şenay Düdek var... Beleş yaşamayı alışkanlık edinmiş yazarlardan birisi. Haberi yapılsın isteyen mekan çağırıyor, ağırlıyor sonra bir bakıyorsun ki Hürriyet Ege'de Şenay Düdek'in 50 yıllık arkadaşının mekanıymış... Allah allah...

4. Hürriyet Pazar: Bu ek yeni yayınlamaya başladı. Pazar yazısı yazan bazı yazarlar buraya taşındı. Eşimin favorisi ve tek okuduğu yazar Ayşe Arman, bu gazetenin %20'si... %60'ı Yılmaz Özdil zaten. Ahmet Hakan'ı da ben okumaya çalışıyorum. Kanat Akkaya fena değil. Geri kalan bölümlerde konu ilginizi çekerse okuyacak bir şeyler bulabiliyorsunuz.  Bu ekte ilan yok sanıyorsanız yanılıyorsunuz... 12 tane yarım sayfa ve daha büyük ilan var. 10 tanede 1/4 büyüklüğü civarında olanlar var. Yani 10 sayfa ilan nerden baksan... Gazete mi? 22 sayfa... Okuması ortalama 5 dk.

Kısa bir süre öncesine kadar Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Cüneyt Ülsever, Serdar Turgut, Oktay Ekşi diğerlerini keyifle okurduk... Yetmez ama evet diyen Tınç Ferai'ye mahkum olmazdık...

Gazete Keyfinizin içine etmek istemezdim ama durum böyle... Yılmaz Özdil ve Ayşe Arman'ın hatrına her Pazar 75 krş'u Doğan Grubu'na hediye ediyoruz. (Eğer yazarlara faydası dokunuyorsa helali hoş olsun ama sanmam zengin olduklarını..)

Ben adam gibi bir gazete istiyorum. Hürriyet tadında, Cumhuriyet ciddiliğinde ve tarafsız ve pazar günlerini sakin geçirtecek... Gerekirse 2 TL olsun... alırım... Güzel yazarlar yazsın. .

2 yorum:

  1. 5 Haziran 2011 tarihli Pazar gazetesinde durum farklı değil.

    38 sayfa gazetenin 8'i tam sayfa, 15 yarım sayfa + 6, 1/4 sayfa ilanla dolu. Ha bu arada 2 tam sayfa SBS veya THJ sınavının soruları+ at yarışı + borsa dahil degil bu rakamlara.

    YanıtlaSil
  2. Neşet, gazeteler reklam gelirleri ile ayakta kalıyorlar. Hürriyetin en fazla para kazandığı seri ilanlar ve o ünlü ölüm ilanları. İşin kötüsü eskiden satıştan elde edilen bir gelir vardı ama artık, iş olsun diye konuluyor fiyat. Yoksa, neredeyse bedava satılacak. Hele ki sen gazeteyi iş kapma ve bağlantı sağlama aracı, siyasi baskı silahı olarak bir dönem kullanırsan sonunda olacağı budur. Satılma olasılığı var bildiğim kadarı ile.
    Bu arada hayırlı olsun, insan haber verir bir blog daha açtım diye.:)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.