Akyaka

Her ne kadar bu sene yıllık iznimizi Anadolu turuna ayırmamaya karar verdiysekte, eşim ve ben yerimizde duramadık ve yol ortaklarımız olmadan kendimize kısa bir rota belirledik. İzmir – Muğla – Fethiye – Akyaka – Körteke – İzmir ...

Bu yazımda ilk duraktan başlayarak anlatmayacağım. İlk olarak Akyaka’yı anlatmak istiyorum. Zaten bu yazıyı da o kadar zor kaleme aldımki, tam 3 gün sürdü. Elimde olmayan nedenlerden 4-5 kez baştan kaleme almak zorunda kaldım. Neyse en azından tamamlayabildim...

Akyaka, Gökova Beldesi’ne bağlı bir köy iken, şimdilerde Ula İlçesi’ne bağlı bir belde konumunda. Defalarca gidip geldiğimiz Fethiye/Marmaris yolu üzerinde. Sırtını engin Menteşe Dağları’na yaslamış, karşısına da almış güzelim Gökova Körfezi’nin manzarasını, gel keyfim gel... Belki de Ege Bölgesi’nin en keyifli yerlerinden birisi.

Dediğim gibi belki defalarca geçtik Akyaka’nın üzerinden ama hiç kalmak nasip olmadı. Üzerinden geçiyoruz derken uçakla değil arabayla geçtiğimizi belirtmeliyim. Muğla’dan Marmaris veya Fethiye’ye giderken Ula ve Yerkesik Kavşaklarını geçtikten sonra Sakar Geçidi başlar. İşte bu gecidin hemen ardına geçtiğinizde sizi bir manzara büyüler. Büyülendiğiniz o anda ayaklarınızın altında kalan Akyaka’yı göremezsiniz. İnişe geçtiğiniz andan en alta inene kadar uçaktaymışcasına izlersiniz Muhteşem Gökova’nın ovasıyla, körfezini... İşte bu muhteşemliği bozmadan kenarda bekler sizi Akyaka.

Bu sefer Fethiye tarafından geldiğimiz için ve akşam saatleri olduğundan manzaranın muhteşemliğine kapılmadık. Direk beldenin merkezine girdik. Sağolsun eşimin kuzeni kalacağımız yeri hazırlamış.

Akyaka’da konaklayacak bol yıldızlı oteller, ultra herşey dahil tatil köyleri bulunmuyor. Daha çok kiralık evler, apart odalar ve pansiyonlar var. Yıldızlı otellerin de en fazla yıldız alanı 3 herhalde. Zaten belde 5 yıldızlı, yeter...

Tarihi bir detayı sizinle paylaşmak istiyorum hemen bu arada. Akyaka'da ki mekanların ve otellerin çoğunun sahibi bayanlar. Çünkü Muğlalı ataları zamanında miraslarını pay ederken para eden ve gelir getiren arsaları yani tarla, bağ, bahçelerini kıymetli oğlanlarına; para etmeyen değeri olmayan deniz kenarı arsalarını ise kızlarına pay etmişler. Ancak gel zaman git zaman turizm patlayınca, kızlarının arsaları değerlerini misli misli katlamış. Şimdilerde Muğla'nın kadınlarının erkeklerinden daha zengin olmasının nedeni bu olarak biliniyor.

Bu anekdotu da aktardıktan sonra ilk ziyaretimizi anlatmaya geçmeliyim. Akşam vakti geldiğimiz için rakı balık yapma zamanı gelmişti. Tercihimizi Azmakbaşı Orfoz Restaurant’ta yapıyoruz. (Çokta iyi etmişiz...)* Evet henüz bahsetmedim ama Akyaka’nın içinden bir azmak geçiyor. Yani Köyceğiz Dalyan’ın bir minyatürü. Buz gibi suyu, tertemiz ve sessiz ortamı sizi sessizliğe doyuruyor. Azmak kenarına kurulu bir kaç tane restaurant var. Bunlardan birisi Orfoz Restaurant... Zaten Akyaka’ya gelip rakı balık yapmadan dönerseniz ayıp edersiniz. Balıklar günlük olarak Gökova Körfezi’nden geliyor.

Ne yerseniz yiyin sorun değil ama sonunda mutlaka Orfoz Tatlısını deneyin. Bu kadar güzel ve bu kadar lezzetli bir tatlı yememiştim. (Ağır ve rahatsız edici bir tatlı değil)

Akyaka’da gece hayatı denilen şey Azmakbaşı'nda yenilen bir yemek ve üzerine sahilde yapılan bir yürüyüşten ibaret. Ama o kadar dinlendirici ki, yoğun şehir hayatının verdiği bütün hasarı alıp götürüyor üzerinizden.

Gündüz sahilden denize girme şansınız var. Azmaktan gelen soğuk suyla, Gökova Körfezi'nin sıcak suyunun birleştiği sahilde çok enteresan bir deniz anınız olabilir. Çadırınız varsa Orman Kampı’nda kamp yapma olanağına sahipsiniz. Kampı’nın içerisinde yer alan çok sayıda koy sizi denize girmeniz için cezbetmeye yetecektir.

Eğer birden fazla gün için konaklayacaksanız -ki bence en az 2 gününüzü ayırmanız gerekir- bir gününüzü Gökova Körfezi’ni turlayan gezi teknelerine ayırmalısınız. Muğla’nın en ucuz beldesinde 20 TL karşılığında Gökova Körfezi’ni gün boyunca turlayabilirsiniz. Öğle yemeği de verdiğiniz ücretin içinde.

Akyaka’dan kalkan tekneler, Sedir Adası, Kleopatra Kumsalı, Lacivert Koy diyerek sizi gün boyunca karadan görme şansınızın olmadığı koyları gezdirir. Yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını görürsünüz. Akşam üstü geri döndüğünde bir rüyadan uyanmış gibi hissedersiniz kendinizi.

Akyaka küçük, şirin ve Muğla’nın popülarizme yenilmemiş bir beldesi... Anlatırken bile ranta yenilmemesi için dua ederek yazdım.

Umarım bu bölgelerimiz bakirliğini korur. Burası doğa harikası bir yer çünkü.. Yurdumun her karışının olduğu gibi...

* Reklama girecek biraz ama en genç ve güleryüzlü personel, en lezzetli yemek ve en hesaplı fiyatlar Orfoz Restaurant'ta...