22 Kasım 2014 Cumartesi

Mersin

Mersin Türkiye'nin enteresan kentlerinden bir tanesi. Güneyde yer almasıyla Akdeniz kenti diyebilirsiniz, Akdeniz'in doğusunda yer aldığı için Arap etkisini görebilirsiniz, kozmopolit demogafik yapısı nedeni ile çok sayıda farklı doğu kentinden göç etmiş insanla karşılaşabilirsiniz. 

Şüphesiz tüm bu renkliliğin en önemli sebebi coğrafi yapısı ve sahip olduğu limanıdır....


Türkiye'nin en büyük limanı sayabileceğimiz Mersin İnternational Port, kentte inanılmaz bir işgücünün doğmasına sebep oluyor. Anadolu'nun Akdeniz'e dolayısı ile dünyaya açılan en yakın kapısı konumundaki kentte, neredeyse iş sıkıntısı hiç yok. Özellikle deniz taşımacılığı, nakliye ve genel anlamda lojistik en önemli sektörler. 

Kentte yaşam diğer büyük şehirlerdeki kadar hareketli değil. Yaşam daha çok bar, kulüp, disco yerine kebapçı, sahil kahvesi ve özel restaurantlarda geçiyor. Marina ve Forum kente ayrı bir elit hava kazandırmış. 

Kalacaklara önemli bir önerimiz, kentin en güzel konumunda konuşlanan Hilton oteli. Hem fiyat olarak uygun, hem heryere yakın, hem imkanları güzel. Zaman zaman eksiklikleri görünse de gönül olmasını biliyorlar. 

Forumlardan ve marinalarda sıkılmadıysanız ve diğerlerinde gördüğünüz markalara alışkınsanız burada da rahatlıkla vakit geçirip kente özgü hiç bir şeyi görmeden geri dönebilirsiniz. 

Ama güzel bir kebap yemek istiyorsanız Hilton'un hemen arkasındaki Göçtü ve ona çok yakın Salı'yı denemenizde fayda var. Özellikle Salı ismini aldığı günde ısrarla ve inatla yıllarca toplanan bir kaç arkadaşın hiç bir yere müdavim olamamasının ardından kendileri müdavim olunacak bir yer aramasıyla kurulmuş iyi bir mekan. İstediğiniz herşeyi bulabileceğiniz uygun fiyatlı ve lezzetli bir menüsü var. 

Gündüz vakitlerinde tantuni yemek istiyorsanız Memoş'u sorun. Ciğer yemek istiyorsanız Kiremithane'deki Arkadaş'ı bulun. Tatlı yemek istiyorsanız Belediye arkasındaki Haydar Usta'ya gidin. Rakı balık canınız çektiyse salın kendinizi batıya doğru sahildeki restaurantların hepsi başarılı. Biraz yolu uzatırsanız Narlıkuyu'da Kız Kalesi manzaralı keyif yapabilirsiniz. 

Ayrıca ikinci ve üçüncü çevre yollarının üzerinde de çok sayıda lezzet noktası var. 

Kasım ayında giderseniz Narenciye festivalinde inanılmaz etkinlikler görebilirsiniz. 

Tek tavsiyemiz yazın gitmeyin... Sıcağı sıcak değil. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.