27 Kasım 2012 Salı

Meyhanesiz Şehir İzmir

Daha önce bu blogda Eskişehir'deki Kör Kamil'in meyhanesine değinmiştim. Bursa'da Arap Şükrü'de takdire şayan mekanlardan... Antep, Mersin, Antakya hatırı sayılır mekanlara sahip... Ankara'da Sakarya Caddesi'nde bir kaç mekan var adını hatırlayamadığım. Eminim bir çok şehirde bir çok özel meyhane vardır. 

Maalesef İzmir'de o tatta bir meyhane hala yok. Bir zamanlar Dargeçit vardı... Şimdilerde Gandi, Sisim, Bab-ı Ali, Tayfa vs gibi kendini meyhane sanan bir çok mekan var ama tadı olan yok. Müdavimi olabileceğiniz bir mekan yok. Çünkü müdavimi olabilmeniz için o mekanın sizi tekrar çağırması gerekir. Nesiyle çağıracak günümüz koşullarında elbetteki fiyatları ile çağıracak. Sonra lezzetleri ile çağıracak, sonra samimiyeti ile çağıracak... 

Ben 5 özellik ararım meyhanede... 

Fiyat 
Lezzet
Salaşlık/Temizlik
Saygı/Sessizlik 
Samimiyet

Şimdi biraz açıklayım. 

Fiyat

Sizi yolunacak kaz olarak görüpte her fırsatta sizden para kazanmaya çalışan, kuver açan, tip'i zorla kılan, fahiş fiyatlarla mezeleri satan, porsiyonlarını kısarak kar elde etmeye çalışan, rakı servisini mutfaktan bardağa doldurduğu kadehlerle yapan, sürahiyi sizin görmediğiniz bir yerde dolduran, suya/ekmeğe para yazan mekanlar ucuzdur gözümde... Bir kez denerim ikincisinde ben tercih etmem... Başkası tercih ederse zorlarım değiştirmek için. 

Lezzet

İki duble devireceğiz altı üstü o da iyisinden olsun. Canım rakı istemezse şarap içebilmeliyim. Tamam bira ve diğer içkilere karşı temkinli olalım ama şarap iyi bir alternatif... Madem ağız tadıyla içelim diyoruz o zaman mezeler özgün olmalı... Türk rakı sofrasına gelen Rus Salatası o meyhanenin bir daha kapısını açmama sebep olur. Peynir vazgeçilmezdir... En güzeli olmalı, en ucuzu değil... Ege sofrasındaysam otu ararım. Hem de en çeşitlisinden... Anadolu sofrasındaysam ciğer olmalı... Lezzet görecelidir ama görecede çeşitlidir. Dolayısıyla herkese herşey lezzetli gelmeyebilir. Ama en az 3 mezenin herkese iyi gelmesi gerekir. Ana yemek çok önemli değildir gerçek içici için ama olmalı. Az olabilir. Zamanlı olmalı. 

Salaşlık / Temizlik 

Salaşlıkla temizlik birbiriyle çok ince bir çizgiyle ayrılan kardeşlerdir. Bir arada bulunabilirler... İlla lüks bardaklar, çatallar, her servise ayrı bir porselen tabak gerekli değildir. Biraz zevkli olsun ve temiz olsun yeter... Masalarda nefis kumaş örtüler olmasına gerek yok... Temiz bir bezde kafidir. Ortamda vanilyalı mistik kokular olmasına da gerek yok. Sigara, Ter, Et, Yağ kokmasında o da yeter. Birde garsonlar... Mutlaka temiz olmamalılar, lavanta kokmalı demiyorum ama ter kokmasın... Tırnakları pis olmasın, kıllı kollarını sıvamasın, teri boncuk boncul gelmesin masaya... 

Saygı / Sessizlik

Müşteri veli nimettir. Yolunacak kaz değil. Sizin maaşınızı, rızkınızı verendir. Patronunuza gösterdiğiniz güleryüzü göstermelisiniz. Bunu yaparken zorla yapmamalısınız. Böylece yaptığınız işten zevk alırsınız. Kalsın gitsin de bende evime gideyim diye gözünün içine bakmamalısınız. Ama kurallarınız da olmalı.. Yüksek sesle konuşan masaları uyarabilirsiniz. Yüksek sesle müzik olmamalı, kapanış saatiniz belli olmalı, son siparişi alış saatiniz belli olmalı. Bayanlarda gelebilmeli... Gelen müşterilerde seçme şansınız olabilir. Çok nazik şekilde giyim kuşamını, tipini beğenmediğiniz insanları çeşitli mazeretlerle gönderebilirsiniz. 

Samimiyet 

Alkol çok tehlikeli bir içecektir. Şişede durduğu gibi durmayacağını düşünmeliyiz. Samimi bir ortamda, güvenilir bir ortamda herkes bulunmak ister. Masalar samimiyeti zorlayacak şekilde dip dibe olmamalı. Hizmeti verenler mutlaka gülmeli.. İhtiyacı olan müşterisine sohbet arkadaşı olabilir ama sadece 1-2 dakika...Meyhanede televizyon olmamalı... Meyhanede maç izlenmez... Eğer imkanınız varsa DİN, SİYASET ve SPOR konuşturmayın masanızda... Samimiyetinizi arttırır. Hiç olmazsa azaltmaz... Müşterilerinizi müdavim kategorisine geçirmeden önce mutlaka onları iyice tanımalısınız. Altı üstü 3. kez geldiği meyhanenizde şirket ortağı gibi karşılamayın. Biraz müdavimin farkı olsun... 

Şimdi bence olmalı dediğim özellikler yukarıdaki gibi ise Kör Kamil açık ara aradığım tarife en yakın isim. Eskişehir'e sırf bu meyhane için bir kez daha gidebilirim. 

Gelelim güzel şehrimiz İzmir'e ... 

Bir tane meyhane bulabilmek için yıllardır nerelere gidiyoruz... 

Sarnıç'ta Servet'in Yeri, Sisim Meyhane, Tayfa Meyhane, Karşıyakalılar Lokali, Güzelbahçe Balıkçı Barınağı, Bab-ı Ali, Kale Arkası Tire Köftecisi, Sardunaki, Ehl-i Keyf (Cotyora), ....

Aklıma geliyor sürekli... Müdavimi olmak isteyeceğim hiç birisi yok. 
Hele ki son denemem Sisim Meyhane.. 

Rezaletin son perdesi... 

Tamamen kar amaçlı düşünce iğrenç geliyor insana... 


Arkadaş standart menüdeki içecekler kadehle mi gelir masaya? Hangi marka belli değil. Herkesin bir limiti var. Onu getir istediği gibi içsin. Senin belirleyeceğin ayarda içmek zorunda mı? Suya para yazıp ne kadar kar edebilirsin? Müzik var deyip insanları kandırıp, fasıl heyetini 3 parçada bir, alt kattan üst kata, üst kattan alt kata taşırsan ne keyif kalır, ne zevk. Zaten müzik grubun iğrenç. Hiç çalmasın daha iyi. Güzel tarafların yok mu elbette var. Bir kere mezeleri yapan aşçılarını elinden kaçırmak istemiyorsan mutlaka maaşlarına zam yap. Çünkü mekanın en güzel şeyleri dekorasyon ve mezeler.. Dekorasyonu zorla Yeni Rakı'nın yaptırdığını biliyoruz. Aydınlık sofralar, nefis geniş masalar, sıcak ve bir o kadar samimi ama uzak masa araları...Bayıldım  yerleşime ve dekorasyona... Çok iyi.. Servis yapan 1 garsonun iyi, gerisi artiz... Tuvalete kendin yapabiliyorsan müşterin de girebilir... O dekorasyona yazık, mazeret değil yoğunluk temizliğe... Hele bir de fiyatların var ki...Tam bir Kordon esnafı, hak ettiğinin en az 3 mislini adisyona yazıyor... Yazık... Yılların tecrübesine yakışmayan bir müessese... 
Bir daha mı ... Evet giderim.  Ama bir 20'lik söylerim iki kişi. Şişe de gelmesi gerek. Ve sadece meze yiyeceğim. Mekanın tadını çıkartacağım. Müziğin olmadığı günü seçerim herhalde... Ama ötesini beklemesinler... 

Bu yazıdan sonra Aydın Boysan olduğumu düşünen vardır elbet... Değilim. ama olmak istiyorum. 

Eşimle gitmek istiyorum, ailemle gitmek istiyorum, misafirimi götürmek istiyorum, YAŞ grubumla gitmek istiyorum, diğer arkadaş gruplarımla gitmek istiyorum... Yani nerden baksan ayda iki kez gideceğim ama yok.. Yılda bir giderim böyle olursa....

Bakın İzmir'deki denemelerimden bazılarına...

  Fiyat Lezzet Salaşlık/Temizlik Saygı / Sessizlik Samimiyet Ortalama Notum
Meyhane Sisim 2 4 3 2 3 2,8
Sarnıç Servet'in Yeri  3 3 2 1 1 2
Karşıyakalılar Lokali 3 3 2 2 3 2,6
Sardunaki 2 3 2 1 1 1,8
Tayfa Balık Evi 4 3 2 2 3 2,8
Cotyora/ Ehl-i Keyf 4 3 4 2 4 3,4
Potiri  1 3 4 4 3 3
Bab-ı Ali 1 3 2 2 3 2,2
Tire Köftecisi 1 3 3 4 4 3
Kör Kamil (örnek olması bakımından) 4 4 3 5 5 4,2

Görüldüğü gibi sadece Cotyora ortalamanın üstüne çıkabilmişti... Maalesef kapandı ... Çünkü hizmet ediyordu para kazanamadı..

Tire Köftecisi ve Potiri ise ortalamadalar... Ama Potiri süper lüks... Tire Köfteci'si ise kalabalık... Belki denenebilir...

Bu yazı burada bitmedi... Bir daha yazacağım.. .Meyhane nedir? Meyhane kültürü nasıldır? Bence meyhane adabı nasıl olmalıdır? Bunları yazacağım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.