15 Eylül 2010 Çarşamba

Akçakoca

Batı Karadeniz turumuzun Safranbolu'dan başlayan sonrasında Kastamonu, İnebolu, Cide, Çakraz, Amasra, Zonguldak ve Ereğli ile devam eden etabının son durağı Akçakoca idi. Şehre gelmeden önce çok kişiden Karadeniz'in Çeşme'si olarak duyduğumuz kente girdikten hemen sonra gerçektende rüzgarı ve denizin dalgaları ile Çeşme'ye benzediğini farkettik...




Gelmeden önce aldığımız tüyolar sayesinde kentte vakit kaybetmeden Aktaş Şelaleleri'ne gitmeyi uygun bulduk. Aktaş Şelaleleri, Akçakoca'ya kadar gidipte görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Uzun bir yaya yolculuğun ardından ulaşılan şelalenin görüntüsü oradan ayrılmamanız ve hayatınızın geri kalanını orada geçirmeniz fikrini bir kez daha canlandırıyor. Ancak bahsettiğim gibi yollar biraz sorun. Kesinlikle ayağınızda bir bot ve rahat kıyafetler olmalı. Ayrıca yaz günü gidiyoruz diye düşünmeden yanınıza bir ceket almanızı öneririm. İntikal halindeyken cekete ihtiyacınız olmayacaktır ancak durduğunuz anda ceketinizi aracaksınız.

Aktaş Şelalelerinden sonra Akçakoca'ya geri dönüp karnımız doyurmak istedik. Akçakoca'nın Melengüççeği ve Mancar Pidesi meşhur. Mancar pidesi denilen aslında bir tür gözleme içerisinde pazu ve mancar denilen otlardan var. Melengüççeği ise bir tür tatlı. Bu güzel tatlı ile ilgili olarak Orta Asya kültüründen kalıntılar demek yerinde olacaktır. Melen ovasında yetişen mandaların kaymağından yapıldığı için bu ismi aldığı bilgisini öğrendik.

Akçakoca, Orhan Gazi'nin en yakın adamlarından olan Akça Koca Bey'in ismini almıştır. Diapolis olan ismi sonra sonra Akçaşar, Akçaşehir olarak değişse de 1934'ten bu yana Akçakoca olarak anılmaktadır.

Akçakoca nispeten gezdiğimiz yerlere göre daha hareketli ve canlı bir ilçe. Kentin her mevsim başka güzelliği olduğu doğal yapısından belli oluyor. Rafting ve Tracking etkinliklerine katılamasakta kentin turizmine büyük katkıları olduğunu gördük.

Konaklama için kaygınız olmasın yeteri kadar otel ve pansiyon misafirlerini ağırlamak üzere sizi bekliyor.

Akçakoca'da birkaç günden fazla kalacaksanız. Gün batımı manzarası eşliğinde rakı balık yapmanızı şiddetle ve ısrarla öneririm.

Toplamda 5 gün süren Batı Karadeniz turumuzun son noktası olan Akçakoca, hedeflerimiz arasında son anda girmişti. Ancak geldiğimize deydi. Ve güzel anılarla Batı Karadeniz turumuzu tamamlamış olduk.

5 gün 5 gecede tamamladığımız turumuzu kısaca özetlemek gerekirse, İznik Gölü, Safranbolu, Kastamonu, İnebolu, Cide, Amasra, Zonguldak, Ereğli ve Akçakoca gibi çok güzel yerleri gördük. Her birinin yöresel lezzetlerini tattık. Bol bol alışveriş yaptık. Deniz manzarası ile yeşil manzarasına doyduk... Saymakla bitmez..

Şimdi ise doğası ile birlikte çok güzel bu kentleri gezmek için tüm tanıdıklarımıza fırsat yaratmalarını tavsiye ediyoruz.

23 Temmuz 2009 Perşembe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.